Genişletici Para Politikası

Genişletici Para Politikası
Genişletici para politikası, merkez bankasının ekonomiyi canlandırmak için araçlarını kullanmasıdır. Bu para arzını artırır, faiz oranlarını düşürür ve talebi artırır. Ekonomik büyümeyi artırır. Para biriminin değerini düşürür, dolayısıyla döviz kurunu arttırır. Daraltıcı para politikasının tam tersidir.
Genişletici para politikası iş döngüsünün daralma aşamasını engeller. Ancak politika yapıcıların bunu zamanında yakalaması zordur. Sonuç olarak, genellikle bir durgunluk başladıktan sonra genişletici politikanın kullanıldığını görürsünüz.
Genişletici Para Politikası Nasıl İşler?
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası(TCMB), genişletici para politikasının nasıl çalıştığına iyi bir örnektir. Ekonomiyi canlandırmak için genellikle birçok aracından üçünü kullanır. Zorunlu karşılıkları değiştiren dördüncü bir aracı ise nadiren kullanır.
Açık Piyasa İşlemleri
TCMB’nin en sık kullandığı araç açık piyasa işlemleridir. Bunun için üye bankalardan hazine bonosu satın alıyor. Bunu yapmak için gerekli parayı nereden buluyor? Tabi ki kendi kredisini yoktan var ediyor. İnsanlar TCMB’nin para bastığını söylerken bunu kastediyorlar.
TCMB, bankaların hazine bonolarını krediyle değiştirerek onlara borç vermeleri için daha fazla para veriyor. Bankalar fazla nakdi ödünç vermek için borç verme faiz oranlarını düşürür. Bu, otomobil, okul ve ev kredilerinin daha ucuz olmasını sağlar. Kredi kartı faiz oranlarını da düşürüyorlar. Tüm bu ekstra kredi tüketici harcamalarını artırıyor.
Gelirleri artan şirketler daha fazla işçi çalıştırıyorlar ve daha fazla kişinin alışveriş yapmasına olanak sağlıyorlar. Bu genellikle talebi canlandırmak ve ekonomik büyümeyi sağlıklı bir %2-%3 oranına çekmek için yeterlidir.
Faiz Oranı
Para Piyasası Kurulu, faiz oranını da düşürebilir. Bu, bankaların gecelik mevduatlar için birbirlerinden borç aldığı orandır. TCMB, bankaların mevduatlarının belirli bir kısmını her gece Merkez Bankası’nda rezerv olarak tutmalarını şart koşmaktadır. İhtiyaçlarından fazlasına sahip olan bankalar, fazla parayı yeterli olmayan bankalara, faiz oranı üzerinden borç verir.
TCMB faiz oranını düşürdüğünde, bankaların rezervlerini korumaları daha ucuz hale gelir ve onlara borç vermeleri için daha fazla para sağlanır. Sonuç olarak bankalar müşterilerinden aldıkları faiz oranlarını düşürebilmektedir.
Zorunlu Karşılık
TCMB’nin diğer bir aracı zorunlu karşılıkları düşürmektir. Bu, likiditeyi anında artırsa da üye bankalar için pek çok yeni politika ve prosedür gerektirir. Faiz oranını düşürmek çok daha kolaydır ve bir o kadar da etkilidir.
Genişletici ve Daraltıcı Para Politikası
TCMB’nin bankacılık sistemine çok fazla likidite koyması enflasyonu tetikleme riski taşıyor. İşte o zaman fiyatlar TCMB’nin %5’lik enflasyon hedefinin üzerinde yükselir. TCMB bu hedefi sağlıklı talebi canlandırmak için belirliyor. Tüketiciler fiyatların hızla artacağını düşündüklerinde daha fazla satın alma eğilimi gösteriyorlar.
Enflasyon yüzde 10 ila yüzde 15’in üzerine çıktığında sorun başlıyor. Tüketiciler daha yüksek fiyatlardan kaçınmak için stok yapmaya başlıyor. Bu da talebi daha hızlı artırıyor, bu da işletmelerin daha fazla üretmesini ve daha fazla işçi çalıştırmasını tetikliyor. Ek gelir, insanların daha fazla harcama yapmasına olanak tanıyarak daha fazla talebi teşvik ediyor.
Bu durumda işletmeler yeterince üretemeyeceklerini bildikleri için fiyatları artırmaya başlarlar. Bazen maliyetleri arttığı için fiyatları yükseltiyorlar. Enflasyon kontrolden çıkarsa hiperenflasyona yol açabilir. Bu, fiyatların ayda %50 veya daha fazla arttığı zamandır. Hiperenflasyon, gerçekleşme hızına göre sınıflandırılan dört ana enflasyon türünden biridir.
Temel Çıkarımlar
- Ekonomik gerilemeye karşı koymak için TCMB, para arzını artırarak talebi canlandırıyor.
- Bunu, faiz oranını, zorunlu karşılıkları değiştirerek ve açık piyasa işlemlerine girişerek yapar.
- TCMB’nin enflasyon hedefi yüzde 5’tir.