İşsizlik Oranı Nedir? Etkisi ve Eğilimler

İşsizlik Oranı, Etkisi ve Eğilimler
İşsizlik oranı, işsiz sayısının sivil işgücündeki sayıya bölünmesiyle elde edilir. İşsiz olan herkes, en azından Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, mutlaka işsiz değildir. İşsizlik oranına dahil edilmek için, yalnızca işsiz olmanız değil, aynı zamanda son üç aydır aktif olarak iş aramış olmanız gerekir. Geçici olarak işten çıkarıldıysanız ve o işe geri çağrılmayı bekliyorsanız, yine de sayılırsınız. İş aramaktan vazgeçtiyseniz, işsizlik oranına dahil edilmezsiniz. Birçok kişi, gerçek işsizlik oranının çok daha yüksek olduğunu savunuyor.
İşsizlik oranı verileri genellikle bir önceki aya ait iş gücü istatistiklerini kapsar ve her ayın 10’u ile 15’i arasında kamuoyuyla paylaşılır. Mevsimsel işsizliğin etkilerini elemek için bu ayın işsizlik oranını geçen yılın aynı ayıyla veya yıl bazında karşılaştırmak faydalıdır. Bu ayın işsizlik oranını yalnızca geçen ayla karşılaştırırsanız, okul yılının sona ermesi gibi her zaman o ayda olan bir şey nedeniyle daha yüksek olabilir. Devam eden bir eğilimi göstermeyebilir.
İşsizlik Oranı Türkiye Ekonomisini Nasıl Etkiliyor?
Açıkça, işsizlik oranı işsizliğin bir ölçüsü olarak önemlidir. Bu nedenle, aynı zamanda ekonominin büyüme oranının da bir ölçüsüdür.
İşsizlik oranı gecikmeli bir göstergedir. Bu, durgunluk gibi ekonomik olayların etkisini ölçtüğü anlamına gelir. İşsizlik oranı, durgunluk başladıktan sonra yükselmez. Ayrıca, işsizlik oranının ekonomi toparlanmaya başladıktan sonra bile artmaya devam edeceği anlamına gelir.
İşverenler ekonomi kötüye gittiğinde insanları işten çıkarmak konusunda isteksizdir. Büyük şirketler için bir işten çıkarma planı hazırlamak aylar alabilir. Şirketler, ekonominin iş döngüsünün genişleme aşamasına iyice girdiğinden emin olana kadar yeni işçi alma konusunda daha da isteksizdir.
İşsizlik oranı, diğer göstergelerin zaten gösterdiği şeyin güçlü bir teyididir. Örneğin, diğer göstergeler büyüyen bir ekonomiyi gösteriyorsa ve işsizlik oranı düşüyorsa, o zaman işletmelerin tekrar işe alım yapmaya başlamak için yeterince güven duyduğundan emin olursunuz.
Yatırımcılar ayrıca hangi sektörlerin daha hızlı iş kaybettiğine bakmak için güncel işsizlik istatistiklerini kullanırlar. Daha sonra hangi sektöre özgü yatırım fonlarının satılacağını belirleyebilirler.
İşsizlik oranı önemli bir ekonomik gösterge olsa da, işsizliğin ve yetersiz istihdamın tam kapsamını yansıtmaz. Eski Fed Başkanı Janet Yellen, 2017’de gerçek işsizlik ile işsizlik oranı arasındaki farkı şu sözlerle belirtmişti: “Daha geniş bir işsizlik ölçüsü, durgunluk öncesi seviyesine henüz geri dönmedi. İş isteyen ancak iş aramaya cesareti kırılan ve yarı zamanlı çalışan ancak tam zamanlı çalışmayı tercih eden kişileri içerir.”
İşsizlik Oranı Sizi Nasıl Etkiler?
Yıllık işsizlik oranı, işsizliğin kötüleşip kötüleşmediğini size söyleyecektir. Daha fazla insan iş arıyorsa, daha az insan alışveriş yapacak ve perakende sektörü gerileyecektir. Ayrıca, kendiniz işsizseniz, ne kadar rekabetiniz olduğunu ve yeni bir pozisyon için pazarlık yaparken ne kadar kazanç elde edebileceğinizi size söyleyecektir.
İşsizlik oranı, sefalet endeksinin kritik bir bileşenidir. Diğer bileşen ise enflasyon oranıdır. Sefalet endeksi %10’dan yüksek olduğunda, insanların ya durgunluktan, hızla artan enflasyondan ya da her ikisinden muzdarip olduğu anlamına gelir.